• info@miyasadis.com

Zirkonyum Kaplama

Zirkonyum Kaplama

Zirkonyum Kaplama Nedir? Nasıl Uygulanır?

Zirkonyum kaplama, diş estetiği ve restorasyonunda kullanılan, yüksek dayanıklılığı ve doğal görünümü ile öne çıkan bir diş kaplama yöntemidir. Zirkonyum, metal alt yapıya sahip kaplamalardan farklı olarak, hem estetik hem de biyouyumlu bir malzemedir. Bu özellikleri sayesinde hem ön dişlerde hem de arka dişlerde güvenle kullanılabilir.

Diş kaplamaları, dişlerdeki ciddi aşınma, kırılma, renk değişikliği veya çürük gibi sorunların tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Zirkonyum kaplamalar ise, doğal diş renginde üretilebildiği için estetik kaygıları olan hastalar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir.

Zirkonyum Kaplama Tedavisinin Aşamaları

Muayene ve Planlama: İlk aşamada diş hekiminiz, dişlerinizin genel durumunu değerlendirir ve zirkonyum kaplamanın uygun olup olmadığına karar verir. Dişlerin şekli, konumu ve estetik ihtiyaçlar göz önüne alınarak bir tedavi planı hazırlanır.

Diş Hazırlığı: Zirkonyum kaplama uygulanacak dişler, uygun boyuta getirilir. Bu işlem sırasında diş yüzeyinden minimal bir aşındırma yapılır. Dişlerin doğal yapısını koruyarak sadece kaplama için gerekli alan açılır.

Dijital Ölçü Alımı: Dişlerin ölçüsü alınarak kaplama için hazırlık yapılır. Günümüzde gelişmiş dijital ölçü alma teknolojileri kullanılarak, dişlerinizin hassas ölçüleri çıkarılır ve bu ölçülere uygun zirkonyum kaplamalar özel laboratuvarlarda üretilir.

Geçici Kaplama: Ölçü alımından sonra kaplamalar hazırlanırken dişlerin korunması için geçici kaplamalar uygulanır. Böylece hem dişlerinizi kullanmaya devam edebilir hem de estetik bir görünüm elde edebilirsiniz.

Kaplamaların Yerleştirilmesi: Zirkonyum kaplamalar hazır olduktan sonra, dişlerinize kalıcı olarak yerleştirilir. Diş hekiminiz, kaplamaların dişlerinizle uyumunu kontrol eder ve son düzenlemeleri yaparak kaplamaları sabitler.

Zirkonyum Kaplama Tedavisinin Avantajları

Doğal Görünüm: Zirkonyum kaplamalar, ışık geçirgenliği sayesinde doğal dişlere çok benzeyen bir estetik sunar. Özellikle ön dişlerdeki estetik ihtiyaçlar için mükemmel bir çözümdür.

Dayanıklılık: Zirkonyum, son derece sağlam ve dayanıklı bir malzemedir. Bu sayede hem ön hem de arka dişlerde uzun süreli kullanım sağlar. Diş sıkma veya gıcırdatma gibi sorunları olan hastalar için de dayanıklı bir seçenektir.

Alerjik Reaksiyon Riski Düşüktür: Zirkonyum, biyouyumlu bir malzeme olduğu için alerji riski neredeyse yoktur. Metal alerjisi olan hastalar için ideal bir kaplama malzemesidir.

Metal Destekli Kaplamalara Göre Üstün Estetik: Geleneksel metal destekli kaplamalarda, metal alt yapı zamanla diş etlerinde gri bir yansıma oluşturabilir. Zirkonyum kaplamalar ise tamamen metal içermez ve bu nedenle diş eti uyumu mükemmeldir.

Uzun Ömürlü Kullanım: Zirkonyum kaplamalar, uygun bakım ile uzun yıllar boyunca kullanılabilir. Dişlerle mükemmel uyum sağladığı için aşınma, kırılma veya çatlama riski oldukça düşüktür.

Zirkonyum Kaplama Kimler İçin Uygundur?

Zirkonyum kaplama, estetik ve dayanıklılığı bir arada sunan bir tedavi yöntemidir. Aşağıdaki durumlarda zirkonyum kaplama tedavisi tercih edilebilir:

  • Dişlerinde aşırı renklenme veya kalıcı lekeler olanlar
  • Büyük dolgu veya kırık nedeniyle diş yapısı zayıflamış olanlar
  • Estetik açıdan daha güzel bir gülüşe sahip olmak isteyenler
  • Dişlerinin şeklinden memnun olmayanlar
  • Metal alerjisi olan ve metal destekli kaplamalardan kaçınan hastalar

Zirkonyum Kaplama Tedavisinin Bakımı

Zirkonyum kaplamalar dayanıklı ve uzun ömürlü olmasına rağmen, tedavi sonrası düzenli bakım önemlidir. Zirkonyum kaplamaların sağlığını ve estetiğini korumak için aşağıdaki önerilere dikkat edilmelidir:

Düzenli Diş Fırçalama: Dişlerinizi günde en az iki kez fırçalayarak, kaplamaların ve diş etlerinin temizliğini sağlayın.

Diş İpi Kullanımı: Diş ipi kullanarak kaplama aralarında birikebilecek plak ve yemek kalıntılarını temizleyin.

Diş Hekimi Kontrolleri: Düzenli olarak diş hekiminize kontrole giderek kaplamaların durumunu kontrol ettirin. Böylece erken aşamada olası sorunlar tespit edilip çözülebilir.

Aşırı Sert Gıdalardan Kaçının: Zirkonyum kaplamalar dayanıklı olsa da aşırı sert gıdalar dişlere zarar verebilir. Bu nedenle ceviz kabuğu kırmak gibi sert cisimleri dişlerinizle çiğnemekten kaçının.

Zirkonyum Kaplama ve Porselen Kaplama Arasındaki Farklar

Zirkonyum kaplama ve porselen kaplama arasında bazı farklar bulunur. İşte bu iki kaplama türü arasındaki başlıca farklar:

Malzeme: Zirkonyum kaplamalar tamamen metal içermeyen, dayanıklı ve biyouyumlu bir malzeme iken, porselen kaplamalar genellikle metal bir altyapı üzerine yerleştirilir.

Estetik: Zirkonyum, porselene göre daha doğal bir ışık geçirgenliği sunar ve bu nedenle estetik olarak daha iyi sonuçlar verir.

Dayanıklılık: Zirkonyum kaplamalar, porselen kaplamalara kıyasla daha dayanıklıdır ve uzun ömürlüdür.

Sonuç

Zirkonyum kaplama, estetik ve dayanıklılığı bir araya getiren bir diş tedavi yöntemidir. Doğal diş görünümüne en yakın sonuçları sunan bu kaplama yöntemi, hem ön hem de arka dişlerde kullanılabilir. Uzun ömürlü, sağlıklı ve estetik bir gülüşe sahip olmak isteyen hastalar için ideal bir çözümdür. Zirkonyum kaplama tedavisi hakkında daha fazla bilgi almak ve size en uygun tedavi seçeneklerini öğrenmek için uzman diş hekimlerimizden destek alabilirsiniz.

Sık Sorulan Sorular

Zirkonyum kaplama hastaların kırılan dişlerinde estetik bozukluğun giderilmesinde, diş yüzeyindeki renk eşitsizliklerin giderilmesi için estetik tedavilerde, ortodonti tedavisine gerek olmadan düzeltilebilecek çarpık ve ayrık dişlerin düzeltilmesinde, diş kayıplarında, implant üzerinde, çürük ve benzeri nedenlerle kurtarılan dişlerin tedavi sürecinde ve genel olarak şekil bozukluklarının giderilmesinde yaygın olarak kullanılan tedavi şeklidir.

Zirkonyum tedavisinde dişin durumuna göre, dişlerde kesme veya törpüleme işlemi yapıldıktan sonra zirkonyum kaplama için ölçü alınır ve ortalama 1 haftalık labaratuar sürecinden sonra kaplamalar hazırlanır ve tedavinin son adımında renk seçimiyle birlikte tedavi tamamlanır. Zirkonyum tedavisi sırasında lokal anestezi uygulandığından dolayı herhangi bir ağrı yada acı hissedilmez.